“Ya insanın yaratılışından bu, ya da ben böyleyim; hep bir şeylerin eksikliğini duyuyordum. […] Anarhay’da geçirdiğim son bir buçuk yılda oğlumun ve karımın özlemine dayanamaz olmuştum. Geceleri gözüme uyku girmiyordu. Samet’in gülümseyişi, tombul bacakları üstünde düşecekmiş gibi duruşu gitmiyordu gözlerimin önünden. Hele o körpe bebek kokusu sanki içime sinmişti.”
Classici russi del XX secoloSerie
Questa serie presenta opere di punta della letteratura russa del XX secolo, immergendosi in profondi temi sociali e psicologici. Offre spunti su destini umani complessi, sconvolgimenti rivoluzionari e la ricerca dell'identità in un'epoca turbolenta. I lettori possono aspettarsi storie senza tempo piene di riflessioni filosofiche ed esperienze emotive intense.

